Akciğer ve akciğer çevresinde en sık karşılaşılan durumlardan olan akciğer su toplaması, tıp dilinde plevral efüzyon veya plörezi olarak adlandırılır. Göğüs boşluğunun iç kısmını kaplayan ve akciğerleri çevreleyen plevra zarında sıvı birikimi olarak da bilinen akciğer su toplaması, çeşitli sistemik hastalıklar veya akciğer rahatsızlıkları sonucu gelişebilir. Tedavisi ameliyat ile gerçekleştirilen bu rahatsızlığın erken teşhis edilmesi başarı oranını artıran bir etmendir. Dolayısıyla plörezi şüphesi taşıyan kişilerin tanı ve tedavi için vakit kaybetmeden uzman hekime danışması önerilir.
Akciğer Su Toplaması Nedir?
Akciğerlerin dış kısmında parietal plevra, göğüs duvarının iç kısmında ise visseral plevra adı verilen iki katlı ve ince bir zar katmanı bulunur. Normal şartlarda, zarlar arasındaki sıvı yaklaşık 20 ml seviyesinde sabit kalarak soluk alıp vermeye destek olur ve akciğerin dışındaki zardan salgılanarak göğüs duvarının iç kısmındaki zardan emilir. Sürekli hareket halinde olan plevra sıvısının seviyesi, kimi zaman çeşitli rahatsızlıklara bağlı olarak artarak akciğerlerde birikme yapabilir. Bu durumda plörezi veya plevral efüzyon adı verilen durum ortaya çıkar ve akciğerin normal çalışmasını engeller.
Akciğer Su Toplaması Neden Olur?
Akciğer zarları arasındaki sıvının salınım miktarının artması veya emiliminin azalması gibi durumlar sonucu plörezi gelişebilir. Genellikle plörez;, akciğer ve akciğer zarı kanseri, verem, akciğer apsesi ve pulmoner emboli gibi farklı rahatsızlıklarla ilişkilendirilebilir. Dolayısıyla temel sorun akciğerin kendinden kaynaklanabileceği gibi, bacakta oluşan bir pıhtının kan dolaşımını tıkayarak akciğere giden havayı önlemesi nedeniyle de oluşabilir. Akciğer ve göğüs zarları arasındaki sıvı miktarı şu rahatsızlıklar sonucu artarak plöreziye sebebiyet verebilir:
- Akciğerde ödem oluşumu
- Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar
- Mantar enfeksiyonları
- Akdeniz ateşi
- Atelektazi (solunum sırasında akciğerlerin yeterince şişememesi)
- Pulmoner hipertansiyon (akciğer atardamarında basınç artışı)
- Kalp yetmezliği
- Kaburga kırıkları
- Böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları
- Otoimmün hastalıklar
- Tiroit hastalıkları
- Siroz
- Yemek borusu kanseri
- Lenf kanseri
- Pankreas iltihabı
- Romatoid artrit
- Sistemik lupus
- Kalp ameliyatı komplikasyonları
- Geçirilen travmalar
- Bazı ilaçların kullanımı
Akciğer Su Toplaması Belirtileri Nelerdir?
Plörezi vakalarının çoğu zaman içinde artan nefes darlığı ile karakterizedir. Ek olarak öksürük ve göğüs ağrısı görülebilir. İlk başlarda sıvı birikime bağlı belirgin bir semptom olmayabilir ve şikayetler zamanla ilerleyebilir. İçeride biriken sıvı miktarı arttıkça göğüs kafesindeki baskı hissi, ağrı ve nefes darlığı semptomları da artış gösterir. Özellikle uyku sırasında yaşanan göğüs sıkışmaları akla plörezi getirebilir. Bu nedenle hastalık varlığından şüphe edilmesi halinde yapılması gereken ilk şey hekim kontrolüne başvurarak gerekli tetkikleri yaptırmaktır. Aksi halde semptom şiddeti ve hastalık seviyesi ciddi oranda ilerleyebilir.
Akciğer Su Toplaması Tanı Yöntemleri
Akciğer su toplaması vakalarının tespit edilmesi için öncelikle hasta öyküsü dinlenir ve fiziki muayene uygulanır. Daha sonra hastanın normal ve ritmik nefes alıp vermesi istenerek semptomları değerlendirilir. Çoğu vakada solunum sesi duyulmaz fakat hekimin gerekli görmesi halinde tanı kesinliği için çeşitli radyolojik tetkikler istenebilir. Genel olarak tanı kesinliği için akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi yeterlidir. Her iki tetkik sonucu plörezi tanısı ve kaynak hastalık net şekilde saptanabilir. Bazı durumlarda tanı aşamasına ultrasonografi de dahil edilebilir ve böylece biriken sıvının miktarı ile yeri hakkında bilgi sağlanır. Bu yöntemlere ek olarak şu tetkikler de tanılamaya yardımcı olabilir:
Torasentez
Göğüs bölgesinden enjektör kullanılarak sıvı örneği alınması işlemidir ve tanıyı netleştirmek için kullanılır. Bu uygulama sıvı artışına bağlı oluşan nefes darlığı şikayetinin giderilmesine de yardımcı olur.
Biyopsi
Diğer bütün yöntemlere rağmen tanı almamış vakalarda hekim plevradan parça alarak laboratuvarda inceleme yöntemine başvurabilir. Bu işlem kapalı ve açık olmak üzere iki farklı şekilde yapılır. Kapalı işlemde özel bir iğne yardımıyla plevra boşluğuna ulaşılırken açık yöntemde küçük bir kesi yapılması gerekir.
Akciğer Su Toplaması Nasıl Tedavi Edilir?
Plörezi tanısı alan vakalarda gerekli tedavi uygulamalarına başlanabilir ancak sorunu kökünden çözmek için kesin teşhis son derece önemlidir. Plörezi oluşumuna sebebiyet veren duruma göre tedavi de kendi içinde değişir.
- Enfeksiyon kaynaklı vakalarda hekimin reçete ettiği antibiyotik takviyeli ilaçları kullanmak yeterlidir.
- Verem hastalarında ana tedaviye destek olan uygun ilaç tedavisine başlanır.
- Kalp yetmezliği kaynaklı durumlarda idrar söktürücü ilaçlar kullanılır.
- Akciğer kanseri ve benzeri ağır hastalıklarda tedavi onkoloji birimiyle birlikte yönlendirilir ve daha kompleks çalışmalar içerir. İleri safhalı vakalarda drenaj ve dekortikasyon gibi cerrahi operasyonlar uygulanabilir. Bu şekilde bölgede biriken sıvının tahliyesi sağlanır.
- Kanser hücrelerinin plevra duvarında bulunması halinde plevra kalınlaşarak sıvı geçişini önler. Bu nedenle bölgedeki kalınlığın cerrahi operasyon ile temizlenmesi gerekir.
Her hastalıkta olduğu gibi akciğer su toplaması vakalarında da erken ve doğru teşhis oldukça önemlidir. Bu şekilde hastalığın ilerlemesi önlenebilir ve hastanın nispeten daha kısa sürede iyileşmesi sağlanabilir. Tedavi süreci ve sonrası iyileşme dönemi, hastalığın altında yatan durumun ciddiyetine göre farklılık gösterir. Genellikle başka ciddi bir rahatsızlıktan kaynaklanmayan plörezi vakalarının tedavisi oldukça kolay ve hızlıdır, kanser gibi hastalıklar nedeniyle gelişen vakaların ise daha uzun süreli bir tedaviye gereksinimi olur. Bu süreçte hekim deneyimi ve özeni, hem altta yatan hastalığın kısa sürede tanı almasını hem de uygun tedavinin en iyi şekilde planlanmasını sağlar.