Hiperhidroz tıp literatüründe aşırı terlemeyi ifade eder. Özellikle el, ayak, koltuk altı ve kasık bölgesinde ter bezlerinin fazla olması, bu bölgelerde terlemenin daha fazla meydana gelmesine neden olur.
Aşırı terleme problemi yaşayan kişilerde endişe ve heyecan ile birlikte daha fazla terleme gerçekleşir ve bu da sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir. Aşırı terleme şikayetinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bu duruma sempatik sinirlerin neden olduğu düşünülmektedir. Günümüzde ETS ile kolay ve rahat bir şekilde tedavi edilebilir.
ETS (Endoskopik Torasik Sempatektomi) Nedir?
Endoskopik Torasik Sempatektomi ya da kısaltılmış adıyla ETS, ellerde ya da koltuk altlarında meydana gelen aşırı terleme (hiperhidrozisin) tedavisinde kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Halk arasında el terleme cerrahisi olarak da bilinir.
Eğer bir hasta için yüz kızarması günlük yaşamı olumsuz etkileyen bir problem haline gelmişse, bu problemin tedavisi konusunda da uygulanabilir. Aynı zamanda yüz terlemesi, ayak terlemesi ve parmak uçlarında soğukluk, beyazlama ya da morarma ile kendisini gösteren raynaud fenomeni tedavisinde de kullanılabilmektedir.
ETS (Endoskopik Torasik Sempatektomi) Nasıl Yapılır?
ETS operasyonundan önce hastaya gerekli bilgilendirme yapıldıktan sonra operasyon için gerekli hazırlıklar yapılır. Operasyon sırasında izlenen adımlar ise şunlardır:
- Hasta genel anestezi altına alınır,
- İşlem genellikle ilk olarak sağ taraftan başlar,
- Hasta masaya yatırıldıktan sonra koltuk altından 1-1,5 cm genişliğinde bir delik açılır,
- Bu delikten göğüs boşluğuna girildikten sonra VATS adı verilen kamera sistemi ile terlemeye neden olan sempatik sinir bulunur.
Terlemeye neden olan sempatik sinir bulunduktan sonra uygulanabilecek olan 3 farklı teknik bulunur. Hangi durumun uygulanacağına koltuk altı durumuna göre doktor tarafından karar verilir. Seviyesi belirlenmiş olan sempatik zincir bulunduktan sonra ygulanabilecek olan teknikler şunlardır:
- Sempatik zincir kesilir ve yerinde bırakılır,
- Sempatik zincir yakılır ve yerinde bırakılır,
- Sinirin sıkıştırılması ve blokaj uygulanması için sinir klips takılır.
Kullanılan bu 3 teknikle de sinirler arasındaki sempatik iletinin kesilmesi sağlanır. ETS operasyonu genellikle tek bir delikten yapılmakla birlikte, gerekli görüldüğü durumlarda iki delikten de yapılabilir.
Operasyondan sonra hastanın aynı gün taburcu edilmesi mümkündür. Fakat pnömotoraks ya da akciğer çökmesi gibi durumların ortaya çıkmaması için göğüs boşluğu içerisinde bulunan havanın tahliye edilmesi gerekir.
Operasyon ortalama olarak 1 ila 3 saat arasında sürer. ETS operasyonu ile başarı oranı bölgesel terlemede yüzde 98 civarında bulunur. Elbette bu durum işlemin gerçekleştirildiği bölgeye göre değişkenlik gösterebilir.
Örneğin yüzde terleme ve kızarma için yüzde 95 ila 99, koltuk altı terlemesi için yüzde 95, el terlemesi için yüzde 90 ila 95 ve ayak terlemesi için yüzde 50 gibi başarı oranları söz konusudur.
ETS (Endoskopik Torasik Sempatektomi) Avantajları
ETS operasyonunun en önemli avantajı, hastanın iyileşme sürecinin ve ameliyatın etkilerinin ortadan kalkmasının kısa bir vakit almasıdır. Hastalar günlük aktivitelerine birkaç gün içinde geri dönebilir. Operasyonun öne çıkan diğer avantajlarını ise şu şekilde sıralamak mümkün:
- Operasyonun tamamı yaklaşık olarak yarım saat sürer,
- Hasta uyandırıldığı elleri sıcak ve kuru olur,
- Çok küçük bir kesi izi alır ve koltuk altı bölgesinde olduğu için görünür değildir,
- Hasta az ağrı hisseder.
Operasyonun başarı ile sonuçlanması ve söz konusu avantajlara sahip olunabilmesi için tüm sürecin uzman bir cerrah tarafından planlanması ve yönetilmesi gerekir.
ETS (Endoskopik Torasik Sempatektomi) Riskleri
Her operasyonda olduğu gibi, ETS işleminde de nadir karşılaşılan bazı riskler bulunur. Örneğin anestezi işlemine bağlı olarak alerjik reaksiyon, solunum problemleri ya da kanama, kan pıhtısı oluşumu ve enfeksiyon gibi bazı problemler ortaya çıkabilir. Operasyonla ilgili olarak gerçekleşebilecek spesifik riskler ise şunlardır:
- Hemotoraks (göğüs boşluğunda kan birikmesi),
- Pnömotoraks (göğüs boşluğunda hava toplanması),
- Ameliyat bölgesinde bulunan sinirlerde ya da atardamarda hasar oluşumu,
- Sinirlerin hasar almasına bağlı olarak gelişen horner sendrom, yüz terlemesinde azalma ve göz kapaklarının sarkması,
- Terlemenin vücudun farklı bölgelerinde artış göstermesi,
- Zatürre,
- Kalp atım hızında yavaşlama.
Uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda söz konusu risk faktörleri de ortadan kaldırılmış olur. Bu yüzden hekim seçimi büyük önem taşır.