Primer toraks olarak da adlandırılan göğüs duvarı tümörleri zaman zaman herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda deri altında meydana gelen şişlikler ya da enfeksiyonlar ile kendisini gösteren bu kötü huylu tümörlerin erkeklerde görülme oranı kadınlar ile kıyaslandığında iki kat daha fazladır. Başka organlarda gelişen kanser yayılarak göğüs duvarı tümörlerine neden olabilir. Cerrahi müdahale ile tümörün çıkarılması hastalığın tedavisinde başvurulabilecek en etkili yöntemdir.
Göğüs Duvarı Kanserleri Nelerdir?
Göğüs olarak adlandırılan bölge kaburgayı koruyan kas dokusunu, omurları, iman tahtası kemiğini, diyafram kasını ve köprücük kemiğini kapsar. Göğsü bir kafes gibi saran ve dayanıklılık veren yapı ise göğüs duvarı ya da toraks duvarı olarak adlandırılır. Bu bölgede bulunan kemik ve kas sistemi ile birlikte karın kaslarıda solunumun gerçekleşmesini sağlar. Çoğu kötü karakterli kanser hücreleri olan farklı tümörler göğüs duvarında bulunan kasları, iskelet sistemini ve bağ dokuları etkiler. Göğüs duvarı kanserleri primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır. Detayları ise şu şekildedir:
- Primer tümörlerin kaynağı göğüs duvarının kendi yapısıdır ve yerleştiği bölgelerde kemik, kıkırdak ve yumuşak dokulardır. Kıkırdaklarda ve kemiklerde gelişen tümörlerin yüzde 50’si kaburgalarda, yüzde 30’u kürek kemiklerinde ve yüzde 20’si de göğüs kafesi kemiğinde bulunur.
- Sekonder tümörler başka organlarda gelişen tümörlerin metastaz ile sıçraması sonucu oluşur. Bu tümörler plevra, akciğerler ya da memeler gibi komşu dokulara yayılım gösterebilir.
Hastalığının türünün tespit edilmesi, geliştirilecek olan tedavi yöntemi konusunda belirleyicidir. Teşhis için uzman bir doktor kontrolü gerekir.
Göğüs Duvarı Kanserlerinin Belirtileri
Göğüs duvarı kanserlerinde primer tümörler ortaya bir takım belirtiler çıkarabileceği gibi, belirti vermeden de ilerleyebilir. Göğüs duvarı kanserlerinde ortaya çıkan yaygın belirtiler ise şu şekilde listelenebilir:
- Tümörün yumuşak dokularda gelişmesi durumunda herhangi bir ağrı hissedilmez, fakat tümörün kemikte bulunduğu durumlarda ağrı yaygındır.
- Deri altında ağrılı şişlikler meydana gelebilir. Bu ağrılı şişlikler göğüs duvarı kanserlerinin ilk belirtileridir.
- Enfeksiyon gelişimi olasıdır.
Eğer vücudunuzda anormal bir şişlik ya da ağrı hissederseniz, uzman bir hekime başvurarak olası kötü sonuçları erkenden engelleyebilirsiniz.
Göğüs Duvarı Kanseri Tanısı
Hemen hemen tüm hastalıklarda olduğu gibi göğüs duvarı kanserlerinde de ilk olarak hasta öyküsü dinlenir ve fiziksel muayene gerçekleştirilir. Özellikle akciğer grafisi hastalığın teşhisi konusunda son derece etkilidir. Eğer gerekli görülürse MR ya da bilgisayarlı tomografi gibi tekniklerden de faydalanılabilir. Kemik içindeki hasarları görüntülemek açısından bilgisayarlı tomografi son derece etkilidir. Ayrıca yumuşak doku tümörlerinin damarlar ile ilişkisini tespit etmek için MR son derece etkili bir yöntemdir.
Göğüs Duvarı Kanserlerinde Tedavi
Göğüs duvarı kanseri teşhis edildiğinde kullanılabilecek en etkili tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Bu cerrahi müdahale ile tümörün kötü huylu tarafı çıkarılır ve çıkarılan bu dokunun hücre tipi incelenerek tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu tespit edilir. Böylelikle vücutta çıkarılacak kanserli bölgede netleşmiş olur.
Eğer tümörün büyük kısmı alındıysa ve bölgede bir boşluk oluştuysa, özel uygulamalar sayesinde hastaların nefes alış verişinin sorunsuz bir şekilde devam etmesi sağlanır. Kullanılan kas ve deri yamaları vücudun genel yapısını olumsuz etkilemez ve esneklik konusunda herhangi bir problem yaratmaz. Söz konusu yamalar için kullanılacak olan malzemeye hastanın ve hastalığın durumuna göre karar verilir.
Göğüs duvarı kanserlerinde ameliyat süresi pek çok farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu faktörlerden bazıları çıkarılacak olan parçanın boyutu ve boşluk kalması durumunda yapılacak olan özel ek uygulamalardır. Ameliyat sırasında yalnızca yumuşak dokuya müdahale edilecekse operasyonlar ortalama olarak 30 dakika sürer. Fakat ek uygulamaların gerekli olduğu durumlarda opersayon süresinin 5 ila 6 saate karar çıkması muhtemeldir.
Tümörlerin hızlı gelişmesi haline radyoterapi ve kemoterapi de başvurulabilecek tedavi yöntemleri arasında yer alır. Bazı hastalarda ameliyat sonrası göğüs duvarında tümör kaldığından şüphe edilir ve kemoterapi uygulamaları sayesinde bölgede kontrol sağlanır.
Tedavi Sonrası İyileşme Süreci
Ameliyatın başarılı geçmesi durumunda akciğer boşluğuna, kas altına ve ameliyat bölgesine drenaj tüpleri yerleştirilir. Bu tüpler sayesinde operasyon travmasına bağlı olarak üretilen sıvıların boşaltılması sağlanır. Tüm sıvı boşaltıldıktan sonra drenaj tüpleri çıkarılır. Hastaların operasyon sonrasında yataklı servise alınması ya da yoğun bakımda tutulması hastaların durumuna bağlıdır. Yoğun bakıma alınan hastaların akciğer filmleri ve laboratuvar testleri ile takibi yapılır. Bu tür hastaların servise alınma süresi ortalama olarak 5 ila 6 gündür. Hastaların operasyon sonrası günlük hayata dönmesi 1-2 hafta sürebilir.