Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Bazı hastalıklar kendilerini çeşitli sağlık sorunları ile birlikte gösterebilecekleri gibi, kozmetik olarak da gösterebilirler. Bu durumun en sık yaşandığı hastalıklardan biri de pektus ekskavatum olarak karşımıza çıkıyor.

Göğüs duvarında deformite olarak adlandırılan bu rahatsızlık, genellikle doğuştan ortaya çıkmakla birlikte, zaman zaman başka nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Peki pektus ekskavatum nedir ve belirtileri nelerdir? İlerleyen durumlarda ciddi sağlık sorunları yaratır mı ve tedavi edilebilir mi? Sizler için pektus ekskavatum hakkında tüm merak edilenleri araştırdık...

Pektus Ekskavatum Nedir?

Pektus Ekskavatum ya da halk arasında bilinen adıyla kunduracı göğsü ya da çökük göğüs, doğumdan kaynaklı olarak gerçekleşen bir göğüs duvarı deformitesidir. Göğsün ön duvarında yer alan sternum ya da iman tahtası olarak bilinen kemiğin çökük olmasını ifade eder.

Bu rahatsızlıkta kaburgaların kıkırdak kısmında anormal bir büyüme söz konusudur. Kıkırdak yapıların aşırı şekilde büyüme göstermesi ile birlikte sternum denilen iman tahtası kemiği geriye doğru çöker.

Her ne kadar genetik geçiş gösterilmiyor olsa da, kunduracı göğsüne sahip olan hastaların yaklaşık yüzde 40’lık kısmında aile öyküsü bulunmaktadır. Bu hastalık 300 ila 400 doğumda bir görülmekle birlikte, erkeklerde görülme sıklığı kadınlara oranla 4 kat daha fazladır. Hastaların yüzde 85’lik diliminde doğumdan sonraki yıl içerisinde fark edilir.

Güvercin göğsü denen ve kunduracı göğsüne benzeyen hastalıkla birlikte görüldüğü zaman göğüs duvarında asimetriye neden olabilir. Pektus Ekskavatum hastalığının sağlık açısından olumsuz etkileri fiziksel olabileceği gibi, psikolojik olarak da zarar verebilir.

Bu yüzden eğer tedavi imkanı bulunuyorsa, tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Pektus Ekskavatum Hastalığının Belirtileri ve Sağlık Üzerindeki Olumsuz Etkileri

Kunduracı göğsü kendini fiziksel rahatsızlıklarla gösterebileceği gibi, kozmetik olarak da gösterebilir. Fiziksel belirtiler arasında en sık görülenler akciğer ve kalp baskısına bağlı olarak gelişen solunum problemleridir. Beraberinde göğüs ağrısı ve nefes darlığı gelişebilir. Eğer kalp basısı mevcutsa, bu durumda kalp ritim bozukluğu da gerçekleşebilir.

Hastalığın ileri derecede olduğu durumlarda kalp sol göğüs boşluğuna yerleşebilir. Eğer hastalık çocuk yaşta görünüyorsa, bu durumda oyun oynarken hızlı şekilde yorulma ve nefes nefese kalma gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Pektus Ekskavatum hastalığının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin oldukça az olduğu söylenebilir. Fakat bir yandan ortaya çıkan belirtileri takip etmekte ve bir doktora görünerek gerekli tetkikleri yaptırmakta fayda vardır. Nitekim ortaya çıkabilecek olan olumsuz etkiler şu şekilde belirtilmiştir:

  • İman tahtasının çöküklüğü kalbin sağ karıncığına baskı yaptığında, kalbin her atışında akciğere daha az kirli kan göndermesine neden olur. Böylelikle kalp normalden daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu, sık karşılaşılan bir durum değildir ve göğüs duvarının düzeltilmesi ile tamamen ortadan kalkar.
  • Göğüs duvarı çöküklüğü özellikle ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklar için özgüven problemi yaratabilir. Bu durum çocukların sosyal hayattan kopmasına neden olabilir.

Tüm bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması göğüs duvarının düzeltilmesi ile birlikte mümkün olacaktır. Günümüzde göğüs duvarının düzeltilmesi için geliştirilmiş olan bir tedavi yöntemi bulunmaktadır.

Pektus Ekskavatum Nasıl Tedavi Edilir?

Pektus Ekskavatum hastalığının bugüne kadar geliştirilmiş olan ameliyat dışında bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Yani göğüs duvarı ancak cerrahi müdahale ile düzeltilebilir. Günümüzde bu hastalık için tercih edilen 2 tip cerrahi operasyon bulunuyor.

Bunlardan ilki modifiye ravitch olarak da adlandırılan açık ameliyat, diğeri ise nuss ameliyatı olarak adlandırılan kapalı ameliyat. Bu ameliyatların nasıl yapıldığına ve avantajlarına dair detaylar ise şu şekilde:

  • Açık Ameliyat (Modifiye Ravitch): Göğüs duvarın yatay ve dikey olmak üzere nispeten uzun bir kesi yaratılır. Meme dokusu altında yer alan kaslar kaldırılır. İman tahtasının her iki tarafında bulunan kaburgaların kıkırdak yapılarından bir miktar çıkarılır ve iman tahtası düzeltilir. Gerektiği durumlarda iman tahtası üzerine metal plakalar da yerleştirilebilir.
  • Kapalı Ameliyat (Nuss Ameliyatı): Göğüs duvarının her iki kısmından küçük kesiler yaratılır. Lorenz barı adı verilen çelik bir plakaya gerekli şekilde verildikten sonra iman tahtasının arka duvarına yerleştirilir. Tüm işlem torakoskopi adı verilen bir kamera sistemi ile gerçekleştirilir.

Bu operasyonların avantajlarını ve dezavantajlarını, oluşma ihtimali bulunan komplikasyonları ise şu şekilde sıralamak mümkün:

  • Açık ameliyat kapalı ameliyata oranla çok daha uzun sürer.
  • Açık ameliyatta kapalı ameliyata göre çok daha büyük bir iz kalır.
  • Göğüs kafesinin daralması durumu kapalı ameliyatta çok nadir olarak gerçekleşir, açık ameliyatta bu risk daha yüksektir ve solunum problemlerine neden olabilir.
  • Kapalı ameliyat ile yerleştirilmiş olan barın 2 yıl sonunda çıkarılması gerekir ve bu da hastanın bir kez daha ameliyat olması anlamına gelmektedir.

Eğer doğru hekim seçimi yapılırsa bu işlemin sorunsuz ve başarılı bir şekilde tamamlanması olasılığı yüzde 100’dür. Bu yüzden alanında uzman ve deneyimli bir hekim ile çalışmak çok büyük önem taşımaktadır.

Yukarı