Pulmoner sekastrasyon; normal trakeobronşial ve vasküler bağlantısı olmayan fonksiyon görmeyen sertleşmiş akciğer dokusudur.
Bu pulmoner sekastrasyonlar çoğunluğu akciğerin içinde bir kısımda akciğer dışında yerleşmiş şeklinde bulunurlar. Klinikte genellikle tekrarlayan pnömoniler, büyük lezyonlarda basıya bağlı solunum sıkıntısı görülebilir. Lezyon aortadan direkt çıkan arteryel beslenme gösterir.
Bu ameliyat esnasında dikkat edilmez ve kesilir ise çok kanama olur. En sık sol alt lob posterobazalde yerleşir. Tanı gebelikte ultrasonografi (USG) ile konulabilir. Renkli doppler USG ile sistemik arteriyel dolaşım tespit edilebilir.
MR inceleme ile tanı doğrulanabilir. Yenidoğan döneminde akciğer grafisi ve doppler USG ile tanı konulabilir. Büyük çocuklarda PA akciğer grafisi, kontrastlı toraks BT ve MR ile tanı konulabilir.

Pulmoner Sekastrasyonun Tedavisi
Pulmoner sekastrasyonun tedavisinde eğer bebekte sorun yok ise bebeğin ameliyatı 1 yıl sonra yapmayı tercih ediyoruz.
Burada kapalı ameliyat yöntemleri (Torakoskopik Cerrahi/VATS ) tercih ediyoruz. Teknolojinin gelişmesi ile 8-12 aylık çocuklara bile kapalı ameliyatlar tercih ediyoruz.
Teknolojinin gelişmesi ile 8-12 aylık çocuklara bile kapalı ameliyatlar tercih ediyoruz. Kapalı ameliyat yöntemlerinde açık ameliyata olduğu gibi kaburgalar arası ekartör konularak açılmaz bir ve ya iki delikten yapılır. Bu kesilerden biri 1 cm diğer ise 2 ve ya 3 cm’lik bir insizyon yapılır ve kapalı ameliyat enstrümanları bu deliklerden ilerletilerek yapılır.
Bu hastalıklı bölge çıkarılır.. Kapalı ameliyatta; daha az ağrı, iyileşme süresinin kısa olması ve daha estetik olması gibi bir çok avantajı vardır. Açık ameliyata küçük bir kesi dahi çok büyük gözükür.
Hastalar genelde 1 gün Yoğun bakımda kalınır. 3-4 gün içinde taburcu olunur. Bu kapalı ameliyatlar özel yüksek teknolojik cihazlar gerektiriyor ve ileri tecrübeli bir merkez gerektiriyor.