Toplum içerisinde bazı hastalıklar nadir görülür ve servikal kosta sendromu da bu hastalıklardan biri olarak değerlendirilebilir. Servikal kosta sendromu keşfedilmesi 1600’lü yıllara kadar dayanan bir hastalıktır ve günümüzde gelişen sağlık teknolojileri sayesinde sorunsuz bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Servikal Kosta Sendromu Nedir?
Boyunda toplam 7 adet omur bulunur. Bazı kişilerde doğuştan bu 7 omura ek olarak bir kemik çıkıntısı ortaya çıkar. Bu durum servikal kosta ya da boyun kaburgası olarak adlandırılır. Servikal kosta genel olarak ciddi bir problem ortaya çıkarmasa da, bazı durumlarda boyundaki sinirler ve kan damarları sıkışabilir ve bu da rahatsızlık verir. Nadir karşılaşılan bir hastalık olan servikal kosta toplum içerisinde ortalama olarak yüzde 0.5 ile yüzde 2 oranında görülür.
Servikal Kosta Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Servikal kosta asemptomatik bir hastalık olmasına rağmen zaman zaman belli belirtiler ile ortaya çıkabilir. Söz konusu belirtiler şunlardır:
- Kollarda ve ellerde meydana gelen ağrı ve uyuşma,
- Ellerde, kollarda, boyunda ya da omuzlarda karıncalanma,
- Ellerde ve parmaklarda güç kaybı.
Servikal kosta sendromunun ilerlemesi durumunda hastalık torasik outlet sendromuna dönüşebilir. Bu yüzden belirtiler ortaya çıktığı vakit gerekli tedavinin başlatılması için doktor muayenesi önemlidir.
Servikal Kosta Tanısı Nasıl Konulur?
Servikal kosta sendromu teşhisi için MR, BT, radyografi, kol ve boyun damarlarına ultrasonografik inceleme ve elektrofizyolojik testlerden faydalanılabilir.
Servikal Kosta Nasıl Tedavi Edilir?
Servikal kosta sendromu yaşayan hastaların yüzde 75 ila yüzde 90’lık kısmı konservatif yöntemler ile tedavi edilebilir. Fakat kas gücünde ileri seviyede kayıp, kas atrofisi, kontrol edilemeyen ağrı, duyularda kayıp yaşanması, dolaşım bozukluğu ya da konservatif tedavinin yetersiz olması gibi durumlarda cerrahi tedavi uygulanmalıdır.
Cerrahi tedavide servikal kostanın ameliyat ile çıkarılması söz konusudur. Cerrahi müdahale ile amaçlanan durumlar şunlardır:
- Kolda meydana gelen ağrı ve duyu kaybı gibi belirtilerin rahatlatılması,
- Ellerde ve kollarda meydana gelen kas gücü kaybının önlenmesi.
Söz konusu operasyon sonrasında motor fonksiyonlarda meydana gelen kaybın düzelmesi beklenmemektedir. Operasyon sonrasında nadir de olsa bazı komplikasyonların oluşması muhtemeldir. Söz konusu komplikasyonlar ise şunlardır:
- Köprücük kemiğinin altında bulunan üst toraks ana arterlerinde uyuşma, yanma ya da iğnelenme hissi,
- Sinirlerde zedelenme,
- Hematom oluşumu,
- Horner sendromu.
Servikal kosta sendromu cerrahi müdahalesinde uzman ve deneyimli ekipler tarafından gerçekleştirilen işlemlerde başarı oranı yüksektir.