Toraks travmaları, yetişkinlerde travmaya bağlı ölümlerin yaklaşık %25’ini oluşturan ciddi seviyeli durumlardır. Göğüs kafesi ve içindeki organların künt veya delici darbe sonucu zedelenmesini tanımlar. Darbe sonrası oluşan komplikasyonlar ise şiddetli ve uğraştırıcı şiddette olabilir, bu nedenle travma sonrası acil müdahale hayati önem taşır.
Toraks Travmaları Nasıl Olur?
Toraks travmaları, göğüs kafesini oluşturan yapı ve organlardaki anatomik ve fonksiyonel bozulmaların tümüne karşılık gelir. Hastaların genellikle erkeklerden oluştuğu toraks travmaları künt ve penetran olmak üzere iki grupta incelenebilir.
- Penetran travmalar; kesici-delici alet yaralanmaları, ateşli silah kazaları ve araç içi kazalardır.
- Künt travmalar; araç içi ve dışı trafik kazaları, yüksekten düşme ve sert cisim çarpması gibi durumlardır.
Travmaların büyük çoğunluğunu künt yaralanmalar oluşturur ve her iki travma türünde de kaburga kırıkları, hava yollarını ilgilendiren bronş yırtıkları, kalp ve damar zedelenmeleri veya diyafram yaralanmaları gibi durumlar mevcut olabilir. Genellikle travma bölgesinde oluşan yan ağrı, nefes darlığı ve cilt altı amfizemi en yaygın bulgulardır ve kaburga kırıklarının eşlik ettiği durumlarda ciddi ağrı, morarma ve kızarma şikayetleri bulunur. Ayrıca birden fazla sistem yaralanmasına neden olabilen toraks travmaları, çeşitli iç organlarda hasar ile birlikte de gelişebilir.
Toraks Travmalarında Komplikasyonlar
Toraks travmalarına farklı sistem yaralanmaları eşlik edebilir ve travma şiddeti hafif olsa bile ciddi solunum sistemi problemleri oluşabilir. Bu nedenle toraks travmalarında kesin tedavi için semptom ve şikayet önleyici, komplikasyon giderici yöntemlere başvurulması gerekir. Oluşabilecek riskleri önceden tahmin ederek gerekli tedbirleri zamanında almak, hayat kurtarıcı faktör olarak devreye girer ve iyileşme sürecine olumlu etkide bulunur.
Toraks travmalarında ortaya çıkan komplikasyonların nedenleri ise şunlardır:
- Travmanın geniş alana yayılması ve ilişkili diğer doku organları etkilemesi
- Göğüs duvarında doku kayıplarının olması
- Kesici delici alet yaralanmalarının yeterince steril koşullarda tedavi edilmemesi
- Torakotomiden çekinilen hastalarda drenajın yetersiz olması
- Akciğer ve plevral boşlukta kan veya enfeksiyon oluşması
- Cerrahi komplikasyonlar
Bütün bu nedenler sonucu var olan toraks travmasına ek olarak; pnömoni (zatürre), atelektazi (akciğerin sönmesi), ampiyem (iltihaplanma), intratorasik hematom (damar zedelenmesi) ve yara yeri enfeksiyonu gibi problemler ortaya çıkabilir. Bu durumda uygulanacak tedavinin hem travma şikayetlerini azaltıcı hem de komplikasyon önleyici nitelikte olması gerekir.
Toraks Travmaları Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Travma nedeniyle gerçekleşen ölümlerin yüzde 25’lik kısmı toraks travmaları kaynaklıdır. Toraks travmalarına dair bilinmesi gereken diğer önemli noktalar ise şunlardır:
- Toraks travması sonucunda fizyolojik olarak hipoksi, hiperkarbi, obstrüktif şok, hipovolemik şok ve asidoz gibi durumlar ortaya çıkabilir.
- Göğüs yaralanmalarının en hızlı şekilde öldüren türleri şunlardır: Hava yolu obstrüksiyonu, açık pnömotoraks, tansiyon pnömotoraks, flail chest (yelken göğüs), masif hemotoraks ve kardiyak tamponad.
- Toraks travmasında potansiyel olarak ölümcül olabilecek durumlar şunlardır: Aort diseksiyonu, trakeobronşial yırtılma, miyokard kontüzyonu, akciğer kontüzyonu, diyafragmatik yırtılma (herni), özefagusta perforasyon ya da yırtılma.
- İkincil bakıda tespit edilen ve genellikle ölümcül olmayan toraks travmaları şunlardır: Göğüs duvarı kontüzyonu, basit pnömotoraks ya da küçük hemotoraks, basit kot fraktürü, sternoklaviküler dislokasyon, travmatik asfiksi, sternum fraktürü, skapula fraktürü ve klavikula fraktürü.
Toraks travmaları ya da göğüs kafesi yaralanmaları pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, ölümcül sonuçlar doğurabileceğinden acil olarak müdahale gerekir. Bu yüzden toraks travması yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmaları hayati öneme sahiptir.