Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Akciğer Nakli Hakkında Merak Edilenler

Solunumu sağlayan ve kirli kanın temizlenmesine yardımcı olan akciğerler, kanın oksijen bakımından zenginleştirilmesi görevini ifa eder. Akciğerde meydana gelen problemler yaşam kalitesini düşürmekle birlikte ilerleyen evrelerde hayati tehlike oluşturabilir.

Akciğerde meydana gelen problemlerin teşhisinden sonra uygun tedavi buna göre planlanmalı, hastalar alkol ve sigara tüketimini sınırlandırmalıdır. Hastaların tedaviye yanıt vermediği ve akciğerin iyileştirilemediği durumlarda ise akciğer nakli düşünülebilir. Ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan akciğer naklinin başarı oranı ilk yıllarına göre bugün daha yüksektir.

Akciğer naklinde hastanın rahatsızlığına ve genel sağlık durumuna da bağlı olarak tek akciğerin ya da iki akciğerin birden değişmesi mümkündür. Eğer gereklilik varsa, akciğerlerin alındığı hastadan kalp nakli de yapılabilir. Akciğer nakli riskli ve oldukça zor bir operasyon olsa da, bazı hastalar için geriye başka bir yöntem kalmaz. Nakil sonrası hastaların göz önünde bulundurması gereken durumlar, hem yaşam kalitesinin artırılması hem de yaşam süresinin uzatılması açısından son derece önemlidir.

Akciğer Nakli

Akciğer Nakli Hangi Durumlarda Gereklidir?

Akciğerde ortaya çıkan sorunlar, en temelde nefes almaya yani vücuda oksijen girmesine engel olur. Bunun nedeni doğrudan akciğer kaynaklı olabileceği gibi, bazı durumlarda akciğerleri etkileyen farklı hastalıklardır.

Bu hastalıkları şu şekilde listelemek mümkün:

  • Pulmoner hipertansiyon (Akciğerlerdeki kan basıncının yükselmesi),
  • Pulmoner fibrozis (Akciğerde skarlaşma),
  • KOAH (Kronik obstrüktif akciğer hastalığı,
  • Kistik fibrozis.

Akciğerlerde meydana gelen sorunların önemli bir kısmı oksijen ya da ilaç tedavileri ile giderilebilmektedir. Fakat bu tedavi yöntemleri yukarıdaki hastalıkların ilerlemesine bağlı olarak yeterli olmayabilir. Bu yüzden bu gibi hastalarda, gerekli şartların oluşması durumunda akciğer nakli önerilebilir.

Akciğer Nakli Nasıl Yapılır?

Eğer bir hasta için akciğer nakli gerekliliği doğduysa, hasta akciğer nakli için bekleme listesine alınır ve bir donör bulunana dek bekler. Bu süreçte hastanın yaşam kalitesinin artırılmasına adına uygulanan tedavi planı devam eder. Nakil için yoğun bakım ünitesine bağlı ya da henüz vefat etmiş hastalar donör olarak tercih edilebilir. Fakat nakil için hastaların uzun süre beklemesi gerekebilir. Fakat nakil için akciğer bulunduğu anda, nakil işleminin acil olarak gerçekleştirilmesi gerekir.

Akciğer nakli yapılacak olan hastalar öncelikle genel anestezi altına alınır. Hasta operasyon boyunca makineye bağlı olarak, ağızdan soluk borusuna gönderilen bir tüp aracılığıyla solunuma devam eder; yani entübe edilir.

Hemen ardından izlenen adımlar şunlardır:

  • Hastanın göğsünde bir kesi yapılır,
  • Hasar görmüş akciğer bu kesiden dışarı çıkarılır,
  • Bronşlar ve akciğer üzerindeki kan damarları nakledilecek akciğere bağlanır,
  • Yeni akciğer, çıkarılan akciğerin yerini almış olur.

Cerrah tarafından gerekli görüldüğü durumlarda, operasyon boyunca kanın vücutta dolaşmasını sağlamak amacıyla hastalar kalp-akciğer bypass cihazına bağlanabilir.

Akciğer Nakli Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekli?

Akciğer nakli operasyonlarından sonra hastalar birkaç boyunca yoğun bakım ünitesinde kontrol altında tutulur. Hastanın bağlı olduğu mekanik ventilatörler hastanın solunumuna devam etmesine yardımcı olur. Dren olarak adlandırılan ve akciğerden gelen sıvıların dışarı atılması konusunda görevli bir tüp hastanın göğsüne bağlıdır. Bu süreçte hastaya verilen çeşitli ilaçlar sayesinde hem ağrı kontrolü sağlanmış hem de akciğerin hastayı reddetmesi riski önlenmiş olur.

İyileşme sürecinin ilerleyen günlerinde hastanın kendi kendi soluk alıp vermesi mümkün hale gelir ve ventilatör ihtiyacı ortadan kalkar. Ventilatör ihtiyacının son bulması ile birlikte hasta normal servise alınabilir. Hastanın genel sağlık durumuna göre hastanede kontrol altında kalma süresi 1 ila 3 hafta arasında değişir.

Akciğer nakli sonrası hastaların bilmesi ve dikkat etmesi gereken önemli hususlar şunlardır:

  • Akciğer fonksiyonlarının kontrol edilmesi ve oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi amacıyla hastaların 3 ay boyunca yakından takip edilmesi gerekir. Kontroller 3 ay sonrasında daha az gerçekleşmeye başlar.
  • Hastalarda ameliyata bağlı enfeksiyonların gelişip gelişmediğine bakmak ve muhtemel sorunları önlemek amacıyla göğüs filmleri, laboratuvar testleri, akciğer biyopsisi, EKG ve akciğer fonksiyon testleri gibi tetkiklere başvurulabilir.
  • Hastaların bağışıklık sisteminin yeni akciğeri düşman olarak algılaması ve bu organa saldırma hastaların genel sağlık durumunun bozulmasına neden olur. Bu yüzden organ vücut tarafından kabul edilene dek hasta yakından takip edilmelidir.
  • Hastaların doktor tavsiyesi ile ömür boyu bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanması gerekir. Bu ilaçlar organ reddinin gerçekleşmesine engel olur.
  • Hastaların doktor önerilerine eksiksiz şekilde uyması hayati öneme sahiptir.
  • Hastaların sağlıklı bir yaşama geçmesi, sigara ve alkol gibi zararlı maddeleri hayatından çıkarması ve çeşitli egzersiz programları benimsemesi iyileşme süreci üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Hasta her ne kadar doktor tavsiyelerine harfiyen uyuyor olsa bile, pek çok farklı nedene bağlı olarak organ reddi yaşanması ya da çeşitli komplikasyonlar oluşması nadir de olsa mümkündür.

Akciğer Nakli Ameliyatı Riskli Mi?

Genel anestezi altında yapılan pek çok operasyonda olduğu gibi akciğer nakli operasyonlarında da bir takım riskler bulunur. Bu risklerin başında enfeksiyon, kanda pıhtılaşma, kanama ve hava yollarının kapanması gelir. Fakat akciğer nakli operasyonlarında en büyük risk organ reddi olarak kabul edilir. Organ reddi operasyondan çok sonra ortaya çıkabileceği gibi, operasyondan hemen sonra da gerçekleşebilir.

Hastaların akciğer nakli sonrasında oluşabilecek risklere dair bilgi sahibi olması, gerekli önlemlerin alınması açısından önemlidir.

Akciğer nakli sonrası riskler ve bilinmesi gereken önemli noktalar şunlardır:

  • Nefes alıp vermede zorluk, kuru öksürük, aşırı yorgunluk hissi ve döküntü organ reddinin belirtileridir.
  • Nakil sonrası kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kısa vadede kilo alma, mide sorunları, yüzde kıllanma gibi sorunlara yol açabilir.
  • Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar uzun vadede diyabet, kemik erimesi, böbrek hasarı, kanser ve yüksek tansiyon gibi başka hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Organ reddini önleyen fakat bağışıklık sistemini önleyen ilaçlar enfeksiyon oluşumuna neden olabilir. Bu yüzden hastanın hijyenle ilgili önlemleri alarak enfeksiyon riskini minimuma indirmesi önemlidir.

Akciğer nakli oldukça zor ve riskli bir operasyondur. Bu yüzden hastaların sürecin tamamına dair ve en ince ayrıntısına kadar bilgilendirilmesi önemlidir. Ayrıca alanında uzman ve deneyimli bir cerrah ile çalışmak operasyonun başarısını doğrudan etkiler.

Hangi Durumlarda Akciğer Nakli Yapılmaz?

Bazı hastalar için akciğer nakli bir gereklilik olsa da, akciğer naklinin yapılmasına engel bazı durumlar nedeniyle naklin yapılması önerilmez.

Bu durumları şu şekilde listeleyebiliriz:

  • Ciddi kalp, böbrek ya da karaciğer rahatsızlığı,
  • Kanser ya da yakın zamanda geçirilmiş kanser öyküsü,
  • Enfeksiyon geçiriyor olmak
  • Tedavi edilemeyen kalp ve damar hastalıkları,
  • Nakil sonrası uyulması gereken sigara ve alkol kullanılmaması gibi kurallara uymayacak olmak ya da uymayı reddetmek,
  • Sepsis, karaciğer ya da böbrek yetmezliği ve kalp krizi gibi ani genel durum bozuklukları,
  • Göğüs duvarında ya da omurgada ciddi deformitesi,
  • Aktif tüberküloz hastalığı,
  • Düzeltilemeyen kanama bozuklukları,
  • Aşırı zayıflık ya da ciddi obezite,
  • Nakil ekibi için problem yaratabilecek psikiyatrik sorunlar,
  • Kalça kırığı ya da immobilite gibi fiziksel kısıtlamalar.

Bu gibi durumların ortaya çıkmaması halinde, akciğer nakli için uygun ortam sağlanmış demektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı